BORAZANCI ZENCİ MUSA
ZENCİ MUSA
Türk tarihinde büyük öneme sahip olan Çanakkale Deniz Zaferi’nde, sayısız kahramanın imzası var. Tarihçi yazar Mehmet ihsan Gençcan’ın araştırmasıyla ortaya çıkan Musa da bunlardan birisi. Aslen Sudanlı olan Zenci Musa, Girit’te dünyaya geldi. Kahire’de yaşayan ve Osmanlı hayranı olan dedesi, Musa’yı İslâm’ı iyi öğrenmesi ve Osmanlı’yı yakından tanıması için yanına aldı. Askerliğe heveslenince dedesinin teşvikiyle Trablusgarb’ın yolunu tuttu. Türk subayları ve Şeyh Sunusi’nin önderliğinde İtalyanlara karşı verilen mücadeleye katıldı. Savaş bitince oradaki subayların peşine takılarak, Selanik üzerinden İstanbul’a geldi. Zenci Musa artık Osmanlı Devleti için nerede tehlike baş gösterdiyse bütün gücüyle orada biten kahraman bir asker olmuştu. Cihat ilan edilmiş, Çanakkale cephesi açılmıştı. 19. Tümenin Sudanlı ve Araplardan kurulmuş 77. Alay’ına katıldı. Savasın ikinci ve üçüncü geceleri (26 ve 27 Nisan) alayın İngiliz gemilerinin top atışlarıyla bozguna uğraması sonucu Arıburnu cephesinden geriye çekildiler. Buna sinirlenen Musa, 19. Tümen’den ayrılarak Esat Paşa’nın Kolordu karargâhına gitti. Savaşın kızıştığı dönemde borazancılar da bir bir vurularak şehit oldu. Birçok konuda kabiliyetli olan Zenci Musa, borazancı yetiştirip alaylarına gönderdi.
Yemen’deki 7. Ordu’ya altın götürmek için Musa’nın da aralarında bulunduğu 43 kişi, değişik kılıklarla yolculuk yaparak Medine’ye vardı. 300 bin altını 7. Ordu Komutanı Ahmet Tevfik Paşa ya teslim etmeleri gerekiyordu. İki gruba ayrılarak yola okular fakat bin 500 yıl önce Hz. Muhamrned (SAV)*in de savaştığı Cembele mevkisinde, 25 bin kişilik Bedevi-İngiliz kuvveti tarafından kıstırıldılar. Eşref Bey’in başında bulunduğu grup, ellerinden gelen her şeyi yaparak bir gün bir gecelik bir savaş verdi. Sonunda Eşref Bey esir alındı. Zenci Musa, bu hengâmede grubuyla birlikte altınları kaçırmayı başardı. Hayati boyunca zor şartlarda yaşayan, savaşlara girip çıkan ve sonunda hamallık yapan bu kahraman, vereme yakalandı. Ali Sait Paşa’nın bütün ısrarına rağmen hastaneye yatmayı kabul etmeyen Musa, bavulunu alıp Üsküdar’daki Özbekler Tekkesi’ne gitti. Burada kısa bir süre sonra vefat ettiğinde bavulundan sadece bir Osmanlı Devleti haritası, Eşref Bey’in fotoğrafı ve kefen bezi çıktı.